40 yıla aşkın süredir devam eden araştırmalar sonucunda,bilim adamları umut verici yeni ilaçlar geliştirmeye başladılar.Sonunda migren ve baş ağrılarımı ve onların anlamaya başladık mı? İşte migren ile bilinenler ve hala cevapsız kalan sorular…

Migren,dünya genelinde yaklaşık bir milyar insanı etkileyen yaygın nörolojik rahatsızlıklar arasında yer almasına rağmen bu rahatsızlığa nelerin sebep olduğu,migren ataklarının başlamadan önceden önlenemeyeceği ve etkili tedavi yöntemleri hakkında çok az şey biliyoruz.Bunun sebebi migrenin kişiden kişiye değişmesidir.Bazı kişilerde erkenden belirti görülürken bazılarında bu gözlenmiyor.Kadınların erkeklere göre çok daha yaygın olduğu görülüyor.Etkisi de değişkenlik gösterip sadece ağrı şeklinde gösterebilir,bazılarında kusma,ışığa hassasiyet,sese karşı hassasiyet,gözlerin yuvalarından dışarı çıkacakmış gibi hissedilmesi,yeme isteğinde azalma,boyun sertliği ve çok daha fazlası…Tüm bu semptomlar birkaç saatten birkaç güne kadar sürebiliyor.

MİGREN ATAKLARI NASIL BAŞLIYOR VE SEBEBİ NEDİR?

Migrenin,ön beyin bölgesi olan hipotalamusta(hipofiz bezi ile beyin ve endokrin sistem arasındaki bağlantıyı sağlayan bir beyin bölgesi)başladığı düşünülüyor.Bunun nedeni,erken semptonların çoğunun hipotalamusun bilinen işlevleriyle uyumlu olması.Esneme,yorgunluk ve ruh hali değişiklikleri…Tüm bunlar migrenin belirtilerinden ve hepsi de hipotalamus tarafından kontrol ediliyor.Kesin olarak bilinmese de hipotalamusun bir tür bozuk sinyal veya beyin aktivitesi dalgasına neden olduğu düşünülüyor..Migrenli insanların beyin görüntülerine baktığımız zaman dalganın beynin arkasındaki oksipital lobda başladığı görülmüş.Burası görsel korteksin bulunduğu bölge.Bu yüzden baş ağrısından hemen önce göz yuvalarının sertmiş gibi hissedilmesi,görme bozukluğu yaşanması ve ışığa hassasiyet yaşanmasının nedenini açıklıyor.Bazı bilimsel yayınlarda kan damarlarının da migren ataklarının oluşmasında rol oynayabileceğini söylüyor.

MİGRENİN SEBEBİ KAN DAMARI MI YOKSA MİGREN GENETİK MİDİR?

Migreni olanlar için Kan damarı genişlemesi teorisi atıldı.Kan damarı genişlemesi teorisi migren atakları geçiren insanların damarlarının geniş olabileceğiydi.İlk olarak 1990’lı yıllarda tanıtılan Triptan bazlı ilaç sınıfı özellikle migreni tedavi etmek için tasarlanmış ilk ilaçlardandı ve kan damarlarını daraltarak işe yarıyor gibi görünüyordu.Ancak migren atağı yaşayan kişilerin beklendiği gibi genişlemiş damarlara sahip olmadığı belirlendi.Damarlarda genişleme olduğunda da baş ağrısı tetiklenmiyor,aksine ağrıdan sonra genişlemenin başladığı ve bu durumun ağrıdan daha uzun olduğu görülmüştür.Peki,migrenin arkasındaki gerçek mekanizma neydi?

Günümüzden 40 yıl önce bunun cevabı geldi.Yapılan araştırmalar,1983 yılında keşfedilen ve CGRP,yani kalsitonin geniyle ilişkili peptid adı verilen bir kimyasalı işaret ediyordu.Bulgulara göre bu kimyasal sinir sistemi ve beyindeki sinir hücrelerinin(nöronların)işlevlerini etkiliyor;kan damarlarının genişlemesine neden oluyor.Bir başka çalışmada da Harvard Tıp Fakültesinden Michael Moskowitz,beyni yüze bağlayan trigeminal sinirin ve ilişkili kan damarlarının migren ağrısında önemli rol oynadığı belirledi.1988’de Lars Edvinsson ve Peter J. Goadsby’nin de dahil olduğu bir araştırma ekibi CGRP’nin neler yapabileceği hakkında bilgi edinmek için çalışmaya başladılar. 1990’ların ortalarında migren atağı sırasında CGRP’nin trigeminal sinirden salındığını keşfederek migreni tetikleyen bir beyin kimyasalını ilk kez belirlemiş oldular.Aynı ekipten Jes Olesen de CGRP vermenin atağı tetiklediği ve Sumatriptan isimli ilaç ile doğal CGRP salınımını önlenebileceğini gösterdi.Ancak Triptan bazlı ilaç sınıfı için bazı sıkıntılı durumlar vardı.Bu ilaçlar,kan damarlarını daralttıkları ve CGRP’nin salınımını kısıtladıkları için felç geçmişi olan hastalarda kullanılmıyordu.Ayrıca mide bulantısı,yorgunluk,boyun ve çenede tutukluk ile göğüs sıkışması gibi yan etkileri de vardı.Bu ilaç sınıfının hastaların %42 ila %76 2 saat içinde sadece ağrıyı durdurmakta etkili olup ancak migrenle birlikte oluşan diğer rahatsız edici belirtilere karşı tamamen etkisiz olduğu gösteriyor.

MİGREN ATAKLARINI TETİKLEYEN DURUMLAR MİGRENİ OLAN KİŞİLER NEYE DİKKAT ETMELİ?

Stres,yorgunluk,açlık,uykusuzluk başlıca tetikleyen durumlardır. Çoğu doktor migren atakları yaşayan insanlara bir migren günlüğü tutmalarını ve tetiklediği şeyleri yazmasını önerirler. Ben de bir migren hastalığından muzdarip biri olarak yapılacak en önemli şey düzenli hayat yaşamak. Telefon gibi teknolojik cihazlara aşırı bakmamak,uyku düzenini bozmamak,aç kalmamak ve kendini psikolojik olarak şartlandırmamak yapılacak işlerdendir. Şu anda kesin bir çözümü olmamasına karşın bu durumu azaltabilecek durumlar bulunmaktadır. Son zamanlarda da beyin detoksu rahatlattığına dair dönütler bulunmaktadır.Sonuç olarak ağrı kesici ilaçlar kullanmak ağrıyı geçirmek için en etkili yöntem olarak gözüküyor.

KAYNAKÇA

BİLİM VE TEKNİK EKİM 2022 DR.ÖZLEM KILIÇ EKİCİ

https://gozdoktor.net/goz-migreni/

Yazar: Emir Burğaç

MTÜ Tıp Fakültesi I. Dönem öğrencisidir.

Bu yazıya 13 tane yorum yapıldı:
      1. Migren genellikle erken yaşlarda kendisini belli eder.şuanda yoksa büyük ihtimalle görülmez.migren genellikle sonradan görülmez fakat sonradan etkinliği azalıp kontrol altına alınabilir

  1. Oldukça faydalı bir yazıydı bilmediğim bir çok yönünü öğrendim. Tebrikler. Çok iyi bir çalışma

  2. çok güzel bir yazı olmuş yakından tanıdığım birinde var ve onu daha iyi anlamama yardımcı oldu teşekkürlerr.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir